’20 MİLYONA YAKIN ÖĞRENCİ KARNE HEYECANI YAŞADI’
Bakan Tekin daha sonra Ankara’nın Sincan ilçesinde bulunan Şehit Ahmet Gözütok İlkokulu’nu ziyaret etti. Sınıfları tek tek gezip öğrencilere karne dağıtan Bakan Tekin, ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Tekin, bugün 20 milyona yakın öğrencinin karne heyecanı yaşadığını belirterek, “Bizim açımızdan sürecin mümkün olduğunca sağlıklı bir şekilde yürüdüğü bir dönemi tamamlamış olduk. Bu yıl ilk defa, ‘karne günü’ dediğimiz günün içerisinde olduğu haftayı, yani eğitim öğretim yılının son haftasını etkinlik haftası olarak ilan ettik. Bu haftadan beklentimiz, çocuklarımız yarıyıl boyunca aldıkları eğitimin, gündelik hayatta, toplumsal yaşamda karşılıklarını, bilgilerden nasıl faydalanacaklarını, arkadaşlarıyla, toplumla paylaşmalarıydı. Aynı şekilde hem temel eğitimde hem ortaöğretimde; çocuklarımızın, gençlerimizin, sosyal etkinliklere yönelmesini, mutlaka toplumsal yaşamın içerisinde olmasını arzu ettiğimiz için, bir değişiklik yaparak çocuklarımızın ve gençlerimizin sosyal etkinlik yapmasını arzu ediyoruz” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZLA NİTELİKLİ VAKİT GEÇİRELİM’
Çocukların 2 haftalık ara tatilde dinlenmesini ve dinlenirken de kitap okumasını arzu ettiklerini söyleyen Tekin, “Çocuklarımızın okuma becerilerinin gelişmesini istiyoruz. Bizim tavsiyemiz, bu iki haftalık tatilde mümkün olduğunca okuyarak vakit geçirsinler ama asıl çağrıda bulunmak istediğim öğrencilerimiz değil, velilerimiz. Kıymetli velilerimiz, eğitim öğretim süreçleri içinde okulumuzun ve öğretmenlerimizin payı sınırlıdır. Bütün akademik çalışmalar da velilerin, ailenin ve toplumsal ortamın çocukların eğitiminde en az öğretmen ve okul kadar etkin olduğunu gösteriyor. Yani okulda gösterdiğimiz çabanın, öğretmen arkadaşlarımızın gösterdiği fedakarlığın karşılığını alabilmemiz için çocuklarımızın, aile ortamında, toplumsal yaşamda da eğitimin bir parçası olduğu bilinciyle hareket edilmesini temin etmemiz gerekiyor. Bu iki haftalık tatilde velilerden istirhamım, eğer çocuklarımızın dijital bağımlılığından, hareketsizliğinden, televizyon bağımlılığından, okuma alışkanlıklarından şikayetçiysek size iki haftalık bu şikayetlerimizi onarmak için mini bir şans sunmuş oluyoruz. Lütfen bu iki haftalık süre içerisinde çocuklarımızla nitelikli vakit geçirelim. Çocuklarımızda biraz önce sıraladığım, eleştirdiğimiz hususları kendi şahsımızda göstermeyelim. Mümkün olduğunca çocuklarımızla beraber kitap okuyalım. Çocuklarımızın dijital bağımlılıkla mücadele etmesi sürecine katkı vermek için bu süre zarfında cep telefonlarımızı, televizyonlarımızı, internet, bilgisayar ve benzer ortamlarımızı mümkün olduğunca az kullanalım. Çocuklarımızla geçireceğimiz bu nitelikli zamanla, çocuklarımızın eğitim öğretim sürecine hep beraber destek olalım istiyorum” dedi.
ÖZEL OKULLARA UYARI
Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tekin, özel okul ücretlerindeki artışa ilişkin, “Şu anda mevcut yönetmeliğimize göre başlangıç sınıfları için değil ama ara sınıflar için özel okulların fiyatlarını belirleme yetkisi Milli Eğitim Bakanlığı’nda. Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliğimizde bununla ilgili tanımlama yapılmış durumda. Yani özel okulların ara sınıflar için TEFE, TÜFE bölü 2 artı yüzde 5’e kadar zam yapma hakları var” diye konuştu.
Özel okul birlikleriyle, derneklerle ve özel okul temsilcileriyle bu konuları sık sık görüştüklerini dile getiren Tekin, “Bize bu konuda taahhütte bulundular. Özel okullar bunu değerlendirecekler. Ancak her kademenin ilk sırasında yani okula yeni başlayan öğrencilerle ilgili bizim yönetmeliğimizde bağlayıcı hüküm yok. Aslında kamuoyunu rahatsız eden kısım oradaki ücretler. Onları da biz özel okul temsilcileriyle oturup geçtiğimiz hafta konuştuk. Dün yine özel okul temsilcileri ve Hazine ve Maliye Bakanımız görüştü, biz de kendileriyle görüştük. Bu konuda kendileriyle fikir alışverişine devam edeceğiz, kendilerini uyarıyoruz biz de bu konularda ama dediğim gibi, yani ara sınıflarla ilgili yönetmelik hükümlerine tabiler ama başlangıç sınıflarıyla ilgili fiyat belirleme yetkileri özel okullarda. Ben özel okulları başından beri Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir paydaşı olarak görüyorum. Onlardan talebim, beklentim de paydaş olmanın bilinciyle toplumda rahatsızlık yaratmayacak bir eğitim öğretim süreci oluştururlarsa mutlu oluruz. Şu ana kadar onlarla ilişkilerimiz de çok sağlıklı gidiyor. Ben onlara da teşekkür ediyorum. Hep bu sorumluluğun bilincinde hareket ettiler. Bahsi geçen konuları da kendileriyle konuşacağız. Bugünlerde gündeme gelmesinin sebebi özel okullarımız biliyorsunuz erken kayıt ve benzeri süreçlerle her yıl ocak ayında bu kayıt sürecini başlatıyorlar. Bunun da yakın bir zamanda bizim onlarla yapacağımız görüşmeler neticesinde sağlıklı bir zemine oturacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.